AğıllıK,Güç Hız Muhabbetleri

Motosikletlerin performansına bakarken en çok önem verdiğimiz konuların başında güç ve ağırlık faktörleri yer alır.

Özellikle performansa yönelik motosiklet kullanıcıları, bunun önemini çok iyi bilirler. Tabii üreticilerde, kullanıcıların bunu iyi bildiklerini çok iyi bilirler.

 Herkes neyin ne olduğunu iyi bildiği içinde, her motosiklet üreticisi  motosikletlerin teknik sayfalarında daha fazla güç ve daha düşük ağırlık değerleri yazabilmek için uğraş verir. Bunun için her türlü teknik detay ve teknolojik ölçüm sistemi kullanılır.

 

Bu sistemlere son kullanıcının ulaşması hayal bile olmadığından teknik belgede yazan güç değerleri, son kullanıcı tarafından da kabullenilmek zorundadır.

 

Halbuki orada yazılan değerler hiçbir şey ifade etmez.

 

 

Çünkü fabrika değerlerinde ölçülmüş olan güç krank milinden alınan güç değeridir.

Ağırlık olarak verilen değer ise, lastikler bile şişirilmeden hatta mümkünse motosiklet her türlü rutubet ve nemden arındırılmış olarak yapılmış ölçümlerin sonucudur.

 

Halbuki motosikletimizin deposunu doldurup, yağını,suyunu ilave ettiğimizde ve lastikleri de şişirdiğimizde  motosikletimize 20-25 kg daha ilave ederiz.

Yani teknik belgesinde 165 kg yazan motosikletimiz, kullanılacak duruma geldiğinde 190 kg dan daha aşağı olmayacaktır.

 

Tabii iş bununla da bitmiyor. Daha önce verilen güç değeri krank milinde ölçülen değerdir diye yazmıştım. Halbuki bizim için önemli olan arka tekerleğe aktarılan güçtür.

Bu değerler fabrika verilerinde rastlanılabilen değerler olmamasına karşılık, Dyno cihazları sayesinde artık kolayca ulaşabildiğimiz değerlerdir.

Bu güne kadar yapılan ölçümlerle fabrika verilerinin birbirini tuttuğu ise görülmüş şey değildir.

Motosiklette ağırlık ve beygir gücü oranının ne kadar önemli olduğunu anlamak için şu örneği vermek yeterli olur sanıyorum.

180 kg ağırlığı olan ve 180 beygir gücünde bir motosikletten 10 kg düşürün,yani motosikletinizi 170 kg’a düşürün 10 beygir kazanırsınız.

Yani 180 beygir olan motosikletiniz, 190 beygire çıkar.

İlginç değil mi?

 

Üstelik ağırlık azaltmak, motorun performansını arttırmak için yapılacak işlemlerden daha kolaydır ve motorunuzu üzmez.

Yarışçıların, motosikletlerini hafifletecek parçalara servet harcamasının nedeni budur.

  

Tüm bu yazdıklarıma rağmen, motosikletin ağırlığı azami hızı çok az etkiler. Hatta önemsenmeyecek düzeydedir.

Motosikletinizin hızını etkileyen en önemli faktör hava direncidir. Bu da motosikletinizin şekli ve ön yüzeyinin yapısına bağlıdır. Tabii hız istiyorsanız, devir çevirmek zorundasınız. Bunu da unutmamak lazım…

Fakat ağırlık motosikletinize hareket verirken önemlidir.

Yani ilk hareket esnasında yani hava direncinin en az etkili olduğu noktada etken faktör ağırlıktır.

0-100km/h hıza kadar, hafif motosikletin daha etkili olacağını varsayabiliriz.

 

Bunların dışında ağırlığın az olması performans ve dönüş kabiliyetini de etkiler.

Bildiğiniz gibi motosikletler yatarak dönüş yaparlar.

Motosikletlerin yatması demek, motosikletin önünü başka bir cepheye çevirme anlamına gelir ve ağırlık buna direnir.

Yani bu yön değiştirme işlemi, hafif bir motosikletle daha kolay olacaktır. Özellikle yarış pistlerinde bunun ne anlama geldiğini sanırım anlamışsınızdır.

Ağırlık aynı zamanda yakıt tüketimini de arttıran önemli bir faktördür.

 

Peki ağırlığın faydası yok mu?

Var elbette.

Ağırlık lastiklerinizin ömrünü uzatan önemli bir etkendir.

Bunun teknik açıklamasını yapabilecek kapasitede değilim ama bilinen bir gerçektir.

Tek başınıza kullandığınız motosikletinizin 3000 km de bir lastiğini değiştirirken, 2 kişi kullandığınızda aynı lastiğin 5000 km gittiğini görürsünüz.(Rakamlar uydurmadır) Buna şaşırmayın. Çünkü ağır motosiklet, lastiğin yol üzerinde maruz kalacağı kaymadan kaynaklanan,zımparalama etkisini azaltır.

 

Hızlanma,viraj performansı, frenaj sadece yukarıda yazdığım etkenlere bağlı değildir.

Ağırlık dağılımı da buna büyük bir etkendir.

Eğer motosikletinizin ağırlığı, arka teker üzerinde yoğunlaşmışsa, motosikletiniz daha geniş viraj alma eğilimine girer.

Eğer ön teker üzerine yoğunlaşmışsa, arka tekerinizin patinaj yapmasına ve yol tutuşunun zayıflamasına neden olabilir.

Ağırlık merkezinin yerden yüksekliği de önemli bir etkendir…

Motosikletinizin yatma açısı, ağırlık merkezinin yerden yüksekliğine bağlıdır.

 

Motosikletler, ağırlık merkezine aşırı duyarlı aletlerdir. Bu nedenle özellikle yarışan motosikletler, piste göre ayarlama özelliğine sahip, değişken motor montaj yerlerine sahiptir.

 

Motosikletin hafifletilerek güç kazanımı konusunda ilk etkili sonucu 1984 yılında GPZ 900 R modeliyle Kawasaki vermiştir.

 

 

Fakat bunun önemini kavrayamadığını daha sonra yaptığı ağır motosikletlerden anlamak mümkün.

 

Fakat asıl radikal değişiklik 1992 yılında Honda’dan Freblade ile gelmiştir. Bu motorun bu gün efsane haline gelmesinin sebebi budur.

 

 

O zamanki rakibi Yamaha Exup dan 10 beygir daha düşük olmasına rağmen düşük ağırlığıyla(Exup 248-Freblade 185kg) büyük sıçrama kaydetmiştir.

 

  

Kaynak:

Two Whells

Motorcyclespecs.

Thekwaksowners club

Yorum bırakın